Tevfik İzmirli – “Yetersiz ve Saygısız Türk Basını!” – Kendi anlamıyor ki, bize nasıl anlatsın? Ayrıca, 17 Temmuz tarihli haberi dün olmuş gibi yutturmaya çalışıyorlar..

“Bugün basınımız söz birliği etmiş şekilde aynı habere yer verdi.”

“Aynı haber, belli başlı gazetelerimizin neredeyse hepsinde yer buldu.”

“Savunma Sanayimizin önde gelen zırhlı kara araçları firması FNSS, 2007 yılındaki ihaleyi kazanarak imzaladığı sözleşmeye uygun şekilde ilk “seyyar yüzücü hücum köprüsü” nün prototipini tamamlamıştı.”

“Ama kazın ayağı pek öyle değil.. Karşımızda iki yönden arızalı bir haber var..”

“Birinci arıza olayın tarihinde..”

“İkinci arıza haberin içeriğinde..”

“Bu durumda Türk basınından bahsederken, “Yetersiz ve Saygısız Türk Basını!” demekte haksız mıyım?”

Merhabalar,

Bugün basınımız söz birliği etmiş şekilde aynı habere yer verdi.

Aynı haber, belli başlı gazetelerimizin neredeyse hepsinde yer buldu.

Savunma Sanayimizin önde gelen zırhlı kara araçları firması FNSS, 2007 yılındaki ihaleyi kazanarak imzaladığı sözleşmeye uygun şekilde ilk “seyyar yüzücü hücum köprüsü” nün prototipini tamamlamıştı.

‘Samur’ adı verilen ve toplamda 130 milyon dolar bedelle 52 adet üretilecek olan seyyar köprü üniteleri, akarsu geçişlerinde zırhlı birliklerimize hız ve kolaylık sağlayacak. Samur katlanabilir tipte bir seyyar köprü olduğu için, bir akarsu geçişinden diğerine hızla intikal edebilecek. Tek bir ünite 12 metrelik açıklığı kapatabiliyor. Geçilecek suyun genişliğine göre gereken sayıda Samur birbirlerine kenetlenerek köprü oluşturuyorlar..

Buraya kadar her şey yolunda.. Basınımız da savunma sanayinin önemini ve okuyucuları açısından ilgi çekici olduğunu yavaş da olsa anlamaya başladılar, diyebiliriz..

Ama kazın ayağı pek öyle değil.. Karşımızda iki yönden arızalı bir haber var..
Birinci arıza olayın tarihinde..
Prototip Samur’un tanıtımı dün ya da önceki gün değil, yaklaşık beş ay önce, 17 Temmuz, 2010’da yapılmıştı.. FNSS sitesinde aynı fotoğrafları ve tanıtımın tarihini görebilirsiniz.

İkinci arıza haberin içeriğinde..

Basınımızda yayınlanan sıra sıra fotoğrafların hiçbirinden, tank ya da zırhlı araçların, kamyonların tanıtılan aracın neresinden geçeceği anlaşılamıyor..
Çünkü basınımız haberleri başından beri takip etmediği gibi, editörlerinin bilgi yetersizlikleri yüzünden önlerine gelen bir haberi irdelemekten bile acizler..
Aşağıdaki ilk üç fotoğraf Radikal’den alınma.. Samur hidrolik sistemi ile kendisini açarak, üzerinde duran iki yüzücü dubayı yanlara indiriyor..
Dördüncü fotoğraf Habertürk’den.. Dubalar inmiş, firma yetkilileri Samur’un üzerinde, prototipi S.S. Müsteşarına ve diğer yetkililere tanıtıyorlar.. Bu etkinliğin tarihi 17 Temmuz, 2010..

Baktığınız zaman ne anlaşılıyor?
Tank bunun neresinden geçecek? Uzunlamasına geçemez.. orada sabitlenmiş vinç var. Ayrıca vincin monte edildiği platform da yüksekte kalıyor. Enlemesine geçemez ortadaki ana platform ile iki taraftaki yüzücü dubalar arasında büyük seviye farkı var.. Öyleyse nasıl geçecek? Ama anlaşılıyor ki, basınımızda bu basit soruyu sorabilecek düzeyde bir haber editörü bile yok..

Bu durumda Türk basınından bahsederken, “Yetersiz ve Saygısız Türk Basını!” demekte haksız mıyım?

Ayrıca gökyüzünün maviliğine, insanların yazlık kıyafetlerine ve şu günlerdeki hava durumuna bakınca, bu tanıtım olayının pek de yakın bir tarihte gerçekleşmediğini, aslında ortada bir haberden çok FNSS firmasının çalıştığı halkla ilişkiler ajansının bir girişimi olduğunu her okuyucu anlayabilir.. 17 Temmuz tarihini bilmeye gerek yok.. Gazetelerin bizi gördükleri kadar ‘saf’ olmamak yeter..

Anlaşılan ajans, sahip olduğu iyi ilişkiler sayesinde, geçtiği bu ‘bayat haber’in tüm gazetelerde senkronize bir şekilde bu Pazar günü yayınlanmasını sağlamış.. Onlara aferin..

Ancak, ajansın müdürü, muhtemelen görsellerin ve yayımlanacak metnin gazetelere iletilmesi işini, aklı hafta sonu buluşacağı sevgilisinde olan, bir genç kıza yüklemiş..

O genç kızın yolladığı malzemeyi gazetelerin internet sayfalarına koyma işi de, neredeyse boğaz tokluğuna ve sendikasız çalıştırılan ve aklı bu hafta sonu nöbetçi olduğu için buluşamadığı sevgilisinde kalmış olan bir takım delikanlıların üstüne kalmış..

Sonuç, üzerinden tank değil motosiklet bile geçemez gibi görünen tuhaf bir araç olmuş..

Çoğu bir holding bünyesinde görev yapan bu gazetelerin hiçbirinde bir tek ‘Savunma Haberleri Editörü” bulunmadığı açık..

Kardeş TV kanallarında çıkan emekli generallerin siyasete yön veren parlak fikirlerinden istifade edebiliyoruz ama iş askerliğe, savunma konularına gelince ara ki bulasın.. Basınımız da milletimiz gibi, askeri yanlış yerde kullanıyor..

Kendilerine bedava bir akıl vereyim.. Malulen emekli olmuş, askerliği seven bir yüzbaşıyı kadrolarına alsalar hem bu insanın hayatı yeni bir anlam kazanır.. hem o gazete bu konuda kendine gelir..

Şu haber de bizim sitemizden. Aslında Samur’un yüzme testleri 8 Ekim, 2010 tarihinde yapılmış ve bir baraj gölünde yapılan testin fotoğrafları şirketin web sitesine konmuştu..
Aracın üzerine uzunlamasına yerleştirilmiş alüminyum ‘yol paneller’ açıkça görülüyor. Vincin yan tarafta kaldığı açık. Muhtemelen vinç bu panelleri söküp takarken kullanılıyor..
Bu fotoğraf olmadan aracın fonksiyonunu anlamak mümkün mü?

Fotoğrafları yüklerken büyütünce gerçek oranları değişiyor. Gerçek oranları göstermek bakımından yüzme testlerini gösteren fotoğrafların en küçük hallerini de en sona koyuyorum. Tıklayarak büyütmek mümkün. En alttan ikincide, arkasından köpükler çıkararak suda giderken görülüyor..

Samur’u zevkle selamlıyor, ihracat haberlerini bekliyor, basınımıza da acilen bir ‘kalite aşısı’ diliyorum..

Saygılarımla,

Tevfik İzmirli


Also read...

Comments are closed.