Tevfik İzmirli – WikiLeaks V – Birisi ‘The New York Times’dan, diğeri ‘The Guardian’dan, iki yazıyı sevabına tercüme ettim.. TV ekranlarından ezbere ahkam kesen bazı profesörlerle emekli büyükelçiler belki faydalanırlar diye..” Bu da The Guardian’ın yazısı..
The Guardian
28 Kasım, 2010 – 18:14 GMT
David Leigh
250,000 ABD Elçilik Telgrafı Nasıl Sızdı?
Bir kaç santimden uzun olmayan, zararsız görünümlü bir hafıza çubuğu, bir zaman önce bir Guardian gazetecisinin eline ulaştı. Alet o kadar ufaktı ki, bir anahtarlığa asılabilirdi. Ama içerdikleri, dünya üzerindeki elçilik kançileryalarına şok dalgaları yollayacak ve Amerikan diplomasisine, bir resmi görevlinin deyişi ile, “destansı bir darbe” indirecek.
Hafıza çubuğundaki 1,6 GB’lık metin dosyaları (text files) milyonlarca kelime içeriyorlardı: Amerikan elçiliklerine veya elçiliklerinden gönderilmiş 250,000 sızdırılmış Dış İşleri Bakanlığı telgrafı..
Önümüzdeki günler ve haftalar içinde ortaya çıkacak olan, gezegenimizin tek süper gücünün yürütmekte olduğu gizli diplomasinin, örneği önceden görülmemiş bir resmi olacak.
Ortada, 250’den fazla Amerikan elçilik ve konsolosluğuna veya konsolosluğundan gönderilmiş tam 251,287 adet ileti var. Amerika’nın işlerini, müttefikleri ve düşmanları ile nasıl yürüttüğünü ifşa ediyorlar – pazarlık ederek, baskı uygulayarak, bazen yabancı liderlere kabaca çamur atarak – ama hep diplomatların güvenli sandıkları o gizlilik sınıflandırmalarının ve şifrelerin sağladığı güvenli duvarlar (firewalls) arkasında..
Sızdırılan telgrafların gizlilik seviyesi “Gizli – yabancılara kapalı” ya (SECRET – NOFORN) kadar çıkıyor. Bu, ‘Amerikan vatandaşı olmayan birisine gösterilmesi kesinlikle yasak’ demek.
Telgrafların bazıları, alışılmış politik analizlerin yanında, bazı yabancı ülkelerdeki rejimlerin bulaştıkları yolsuzlukların detaylı hikayelerini de içeriyorlar. Bunların yanında, gizli silah sevkiyatları hakkındaki istihbaratlar, insan kaçakçılığı, İran ve Libya gibi nükleer güç olmaya aday devletlerin uluslararası zorlayıcı tedbirleri (sanctions) kırma gayretleri de var. Kimi telgraflar Dışişleri Bakanlığından o ülkeye ziyarette bulunacak en üst düzeyde bir yetkiliye yerel adetler hakkında bilgi verirken, kimileri de yerel kaynaklarla yapılan görüşmeler hakkında yazılmış.
Telgrafların çoğu, dış işlerinde bakan seviyesine kadar yetkililerce okunacağı düşünülerek büyükelçiler ya da yardımcıları tarafından hazırlanmış. Her ne kadar içerikleri sık sık şaşırtıcı, ürkütücü ve sıkıntılara sebep olacak olsa da, telgraflar komplo teorisi meraklılarını sevindirecek gibi değiller. Suikast tertiplerini açığa çıkaracak deliller, CIA’nın verdiği rüşvetler veya Reagan zamanındaki, Nikaragua karşıtı gerillaları örtülü yoldan finanse etmekte kullanılan, kanun dışı Iran – Contra girişimi gibi olaylar telgraflarda yer almıyor.
Bunun bir sebebi de, ABD’nin en hassas ‘Top Secret ve üzeri’ dosyalarına, Dış İşleri Bakanlığı’nın SPIRNET ağı üzerinden erişim imkanı olmaması.
Amerikan Ordusu, kaçağın nereden kaynaklandığını bildiğine inanıyor. 22 yaşında, Bradley Manning adında bir asker son yedi aydır tecritte tutuluyor ve yeni yıla doğru bir askeri mahkemeye çıkarılacak. Eski bir istibarat analistti olan bu er, Bağdat’ın dışındaki bir askeri üste görev yaparken, gizlilik derecesi olan dosyaları yetkisi olmadan indirmekle (unauthorized download) ile suçlanıyor. Şüpheli sadece Dış İşleri Bakanlığı arşivini değil, aynı zamanda Bağdat’da sivilleri tarayan bir Apache helikopterinin mürettabatını gösteren bir videoyu ve Afganistan ve Irak harplerindeki operasyonlara ait yüzbinlerce günlük harp jurnallerini (war logs) de kopyalamakla suçlanıyor.
Manning, yayınlanan sohbet kayıtlarında (chatlog) arkadaşı olan başka bir hacker’a “Çocukcasına kolaydı” diyordu. Göreve, yanımda üzerinde Lady Gaga yazılı bir CD-RW (Yeniden kayıt yapılabilir CD) ile geliyordum… müziği sil.. ondan sonra sıkıştırılmış dosyaları CD’ye aktar.. bunu yaparken, bir yandan da dudaklarımı, Lady Gaga’nın müziğine eşlik ediyormuşum gibi kıpırdatıyordum.. belki de tarihin en büyük veri sızıntısını süzerken kimse şüphelenmiyordu.. Kendi ifadesine göre sekiz aydan fazla bir süre boyunca, hergün 14 saat ve haftada 7 gün, sınıflandırılmış bilgi arşivi ile başbaşa kalma imkanı bulmuştu..
Manning, sonunda kendisini yetkililere yakalatacak olan Adrian Lamo ile yazışırken şunları söylüyordu: “Bir sabah Hillary Clinton ve dünyanın her tarafındaki binlerce diplomat kalkıp da tüm gizli dış politika arşivini, arama yapılabilir formatta internetten yayınlanmış gördüklerinde kalp ktrizi geçirecekler. Nerede bir ABD temsilciliği varsa orada açığa çıkacak bir diplomatik skandal var.. Dünya çapında, CSV formatında anarşi.. Güzel ve dehşet verici! Ve ekliyordu: “Bilgi hür olmalı.. o, kamusal alana aittir!
Manning, sohbet kayıtlarında, kopyaları ‘Bilginin Özgürlüğü Eylemcileri’ olarak adlandırdığı, Avusturalyalı eski hacker Julian Assange’e ait WikiLeaks’e yüklediğini (upload) söylüyordu.
Assange ve yanındakiler, anlaşıldığına göre, telgrafların kamuyla anında paylaşılmamasına karar verirler. Bunun yerine, eldeki diğer malzemenin kademeli olarak açıklanması yoluna giderler. Web sitelerinde belirttikleri amaç şuydu: “Politik etkiyi azamiye çıkartmak”..
Gurup, Nisan ayında, Washington’daki bir basın konferansında Apache helikopterinin videosunu açığa çıkardı. Verdikleri isim de, ‘Yan Hasar’a (Collateral Damage) gönderme yaparak ‘Yan Cinayet’ (Collateral Murder) idi.
The Guardian’dan Nick Davies, Assange ile bir anlaşmaya vararak, ilave iki alan raporunun, profesyonel gazetecilerce incelenmek üzere kendisine teslim edilmesini sağladı. Bu yılın içinde The New York Times ile Almanya’da Der Spiegel’in aynı anda yayımladığı bu raporlar gerçekti ve analizler koalisyon kuvvetlerinin, daha önceden rapor edilmemiş çatışmalarda sivilleri öldürdüklerini ve aldıkları esirleri işkence edilmek üzere teslim ettiklerini gösteriyordu.
Açıklanan belgeler Assange ve WikiLeaks’i küresel bir şöhrete fırlattı ama aynı anda da Pentagon’un kızgın suçlamalarına ve Amerika’daki aşırı sağcıların Assange’in tutuklanma hatta öldürülme taleplerine sebep oldular.
İsveç, bu ayın içinde hakkındaki bir ‘cinsel saldırı’ iddiası hakkında sorgulanabilmesi için, Assange hakkında bir uluslararası tutuklama kararı çıkarttı. Avukatları iddalar hakkında bazı bilgiler veriyorlar..
WikiLeaks, şimdi telgrafların seçilmiş bir bölümünü yayına vereceğini söylüyor. Bu arada The Guardian’ın oluşturduğu bir uzman yazarlar gurubu aylardır telgrafları taramakla meşguler. ‘Bilginin Özgürlüğü’ savunucusu Heather Brooke da aynı bilgileri kendi özel ilişkileri vasıtasıyla elde etmiş olarak aynı ekibe katılmış durumda.
Gazetemiz telgrafları The New York Times ve Der Spiegel’den ve bunlara ilave olarak Le Monde ve El Pais’den bağımsız fakat eş zamanlı olarak yayımlamaya başlayacak.
Geçmiş vakalarda olduğu gibi, The Guardian, misillemelere maruz kalabilecek bireyleri korumak amacıyla, belgeleri gerekli düzeltmeleri yaparak yayınlayacak.
http://www.guardian.co.uk/world/2010/nov/28/how-us-embassy-cables-leaked