Merhabalar,

Elimde bir sihirli değnek olsaydı;

Recep Tayyip Erdoğan’a ‘tevazu, hoşgörü, empati ve sabır’ yüklemesi yapardım..

- Bakanlardan bahsederken, örneğin “Enerji Bakanım” gibi kulaklarımızı tırmalayan padişahvari bir ifade yerine, “Enerji Bakanımız” ya da “Sayın Enerji Bakanı arkadaşım” gibi ifadeler kullansın diye.. tevazu.

- Karikatürcülere kızıp mahkemeye vermek, protestocu öğrencilere sinirlenip aşırı tepki göstermek gibi, belki baskıcı ve itaatkar ortamlarda geçmiş bir çocukluk ve gençlik çağının hıncını bugünlere taşımasın, diye.. hoşgörü.

- U2 Konserine ve Dünya Basketbol Şampiyonasına giden kitlenin AKP’yi, ağzıyla kuş da tutsa istemeyeceğini, kabul edebilsin.. Vatandaşın arasına girenlerin alkışlanma gibi yuhalanma ihtimali de olduğunu içine sindirebilsin, temsil ettiği ülkemize, bu katı tutumuyla bir üçüncü dünya gölgesi düşürmesin, diye.. hoşgörü.

- Yüzde kırkikinin endişelerini analiz ederken, “neredeyse tüm bakan eşlerinin başları bir üniforma gibi aynı şekilde bağlı, bu halimizle tam bir tarikatlar ve cemaatler hükümeti görüntüsü veriyoruz” diyebilmesi için.. empati.

- Yaptıkları sayısız icraata ‘yok muamelesi’ yapan, aldıkları oyları halkın cehaletine bağlayan, hayatında bir taş üstüne taş koymamış muhalefet karşısında sukunetini koruyabilmesi için.. sabır.

Kemal Kılıçdaroğlu’na ve CHP’ye “vizyon, cesaret, tutarlılık ve izan” yüklemesi yapardım..

- Duyduğumuzda, “inşaallah bunlar iktidara gelirler de, şu dediklerini yaparlar” diyebileceğimiz tek bir laf duyabilmek için.. Ne zaman kulak versek “ne kıt görüşlü bu insanlar” diye düşünmemek için.. vizyon.

- Kürtlere Kürt, Alevilere Alevi diyebilmesi için… cesaret.

- Her gün bir gün önce söylediklerini düzeltmeleri hafif acıklı – komik hal aldığı için.. tutarlılık.

- Bedri Baykam’ı niçin TV ekranlarından uzak tutmaları gerektiğini anlayabilmeleri için.. izan.

Dindarlarımıza ‘estetik ve gusto’ yüklemesi yapardım..

- Haşema ve ‘elde bıçak ana caddede dana kovalayan mümin’ görüntülerinden kurtulmak için.. estetik.

- Başka dinden insanlara gerek yok, kendi insanlarımızla bile konuşurken; “bizim dinimiz sadece köylü ve taşralılara mahsus bir din değildir” açıklamasını yapmaktan kurtulmak için.. “Şehirli – Sünni elitlerimiz Atatürk tarafından tırpanlanıp sindirilmeselerdi, bizim de estetik sahibi ve şehirli müslümanlarımız olacaktı” savunmasını yapmaktan dilimde tüy bittiği için.. gusto.

Atatürkçü – laikçikçilerimize evrensel hukuk, sosyoloji, siyasi bilimler ve ‘gerçekleri arama dürtüsü’ yüklemesi yapardım..

- Yabancı dillerin birine tercüme edildiğinde komik kalan kavramların peşinde koşturmaktan vazgeçsinler diye..

- ‘Atatürkçü Türk tanımının ırkçılık içermediği’, ‘Atatürkçü laiklik anlayışının laiklik olduğu’, ‘Atatürk devrinin bir cins Asr-ı Saadet olduğu’ yalanlarının farkına varabilmeleri için.. ‘Atatürkçü tarih tezinin bir safsata’, ‘Atatürk’ün Tevhid-i Kuvva – Kuvvetler Birliği – tezinin bir zırva’ olduğunu anlayabilmeleri için..

- “Türkiye’nin resmi tarihi yalanlar ve yarı doğrularla doludur” diyen yazara hak verebilmeleri için.. gerçekleri arama dürtüsü.

Başta genelkurmay, askeri kanada; akıl, analiz yeteneği ve demokrasi terbiyesi yüklemesi yapardım..

- Kendilerini, hepimizin gözü önünde ezdirmeye son vermeleri için.. akıl.

- “Toplum olarak nereden gelip nereye gidiyoruz, bu çerçevede asker – sivil ilişkileri ister istemez nereye oturacak?” sorusuna düzgün bir cevap bulabilmeleri için.. analiz yeteneği..

- Kafalarındaki ‘utanılacak davranış’, ‘övünülecek davranış’ kalıplarını yerli yerine oturtabilmeleri için.. demokrasi terbiyesi.

“Ayy, görmüyor musun? Cuma namazlarını o pis kaldırımların üzerinde kılıyorlar!” tavrıyla, ibadetlerini yapan insanlarımıza, yerli Hintli’ye bakan sömürgeci İngiliz subayı edası ile bakan, diplomalı ama cahil şehirli insanlarımıza.. hiçbir yükleme yapmazdım..
Kendi küçük burjuva dünyalarının kompleksleri içinde eriyip gitsinler… diye.

Saygılarımla,

Tevfik İzmirli