Tevfik İzmirli – ‘Saplantılı ve bilgi fukarası bir köşe yazarı’, iki uzman, bir amatör.. Yorumsuz..
28/11/2010 (Kategori: Yazılarım, Yorum - Polemik)
Saplantılı ve bilgi fukarası bir ‘köşe yazarı’ nın görüşü:
“….. Başbakan Erdoğan’ın İslam âlemine önerdiği serbest dolaşımı hedefleyen önerisi bu anıları aklıma getirdi.
Doğrusunu söylemek gerekirse Başbakan Erdoğan bu konularda hocasından çok daha başarılı.
Çünkü bürokratlarına yaptırdığı bir kalem darbesi sayesinde Türkiye’yi bir gecede zenginleştiriverdi.
Satın alma gücü paritesine göre kişi başına milli gelir 2 bin 354 dolar arttı.
Böylece kişi başına milli gelir 15 bin 392 dolara yükseldi.
Türkiye bu milli gelirle dünyanın 15′inci büyük ekonomisi oldu.
Nasıl oldu bu iş, diye sormayın.
Masa başında kalem oynatılarak yapılan bu hesaplara benim de aklım ermedi.
Ama bildiğim şu: Bakanlar Kurulu rakamlarda ayarlamalar yaparak bir gecede hepimizi zengin ediverdi.
Artık bunu sorgulamaya gerek yok.
Cebinize bir kuruş girmese de, gireceği yoksa da siz yine de zenginliğin keyfini sürün.
AKP iktidarına da bol bol dua edin.
Erbakan Hoca’nın kulakları çınlasın. O bile bu kadarını becerememişti.”
Tufan Türenç – HÜRRİYET – 27 Kasım, 2010
Bir kalem darbesi…
“Cuma günü bütün gazetelerde ilginç bir haber yer alıyordu. Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilen 2011 Yılı Programı Resmi Gazete’de yayınlanmış. Bu çerçevede 2010 yılı kişi başına milli geliri yeniden hesaplanmış. 2.354 dolar artmış.
En güzel manşeti Milliyet’te gördüm: “Bir kalem darbesi ile nasıl zengin olduk”. Önce “Hayrola, ne oluyor!” dedim. Haberin ayrıntısını okuyunca durumu kavradım. Kendi kendime Pazar’a yazı konusu çıktı diye sevindim.
Türkiye’de devletin hesapladığı tüm verilere şüphe ile yaklaşılır. Eğitimli kesimler arasında bile hükümetin sayılarla oynadığı görüşü yaygındır. Vatandaş enflasyonun açıklanandan daha yüksek, büyümenin daha düşük, vs. olduğuna kesinlikle emindir. Ekonomik faaliyetleri doğru ölçmekte karşılaşılan sorunlara fırsat buldukça değiniyoruz. En çok enflasyon ve milli gelir hesapları gündeme geliyor. İkisinin de teknik ve kavramsal zorlukları vardır. Ölçme hatalarına açıktır.
Ancak, ölçme hatası başkadır, sayıların bilerek tahrifi başkadır. Açıkça söylemek istiyorum. TÜİK, DPT, Merkez Bankası, vs. veri üreten kurumlara bu açıdan güveniyorum. Aksine bir işarete şimdiye kadar raslamadım.
Hesap tutuyor
Ev ödevimi yaptım. Satınalma gücü paritesine (SAG) göre kişi başına milli geliri Dünya Bankası hesaplıyor. Veri tabanına giriş serbest (http://daha.worldbank.org ). 2009 sayıları da eklendi.
Satınalma gücü paritesi ile iki ayrı seri var. Cari fiyatlarla olan ABD enflasyonundan etkileniyor. O nedenle ayrıca 2005 yılını baz alan sabit fiyatlı bir seri yayınlanıyor. Karşılaştırma için cari kurdan kişi başına gelire de baktım.
Tabloda 2002 ve 2009 Dünya Bankasından, 2010’un SAG Cari Fiyat ve Cari Kuru 2011 yılı programından alındı; SAG Sabit Fiyat verisini ben hesapladım. Son iki sütun 2010’da ve 2002-10 arasında % değişimi gösteriyor.
2010’da cari fiyatla artış yüzde 11’dir . Ekonomi yüzde 8 büyüyor; nüfus artışı yüzde 1 civarında; TL dolara karşı yüzde 3.6 değer kazandı. Yani gerçekleşme 15.400 doların üstüne çıkabilir.”
Prof. Asaf Savaş Akat – VATAN – 27 Kasım, 2010
Bir diğer uzman görüşü:
‘SAP’a değil gelire bakalım
Devlet Planlama Teşkilatı her yıl “Yıllık Program” hazırlar. Bu program hükümet tarafından kabul edilerek Resmi Gazete’de yayımlanır.
Programda ekonominin temel büyüklükleri ve gelecek hakkındaki hedef ve tahminler gösterilir. Her yılın programında temel büyüklüklerin gerçekleşmesi ve hedefleri ile ilgili düzeltmeler yapılır. 2011 programında “Satın Alma Gücü Paritesi” ile (SAP) kişi başı milli gelir ve (GSYH) rakamında bazı düzeltmeler yapıldı. 2010 yılı için SAP hesabı ile kişi başı gelir 15.392 dolar olarak tahmin edildi.
Sabit fiyatlarla kişi başı gelir
Milli Gelir (GSYH) Türk Lirası ile bir yıl içinde üretilen mal ve hizmetlerin cari fiyatla hesaplanan (katma) değeri toplamıdır. Enflasyon nedeniyle cari fiyatları birbiriyle karşılaştırmak (mukayese etmek) mümkün olamaz. Onun için her yılın rakamı 1998 yılı sabit fiyatına dönüştürülür.
Daha sonra bu rakam yıl ortası nüfus tahminine bölünür. Kişi başı milli gelir rakamı bulunur. Bu rakam kişi başına düşen katma değer / gelir rakamıdır. İnsanların cebine giren gelir ile ilgisi yoktur.
Bir yanda nüfus artıyor. Öte yanda ekonomi yeterince büyümüyor. Bunun sonunda sabit fiyatlarla kişi başı gelir rakamı düşüyor.
Ülke için, ülke halkı için önemli olan sabit fiyatla kişi başı milli gelirin büyüklüğüdür. Bu, ülke halkının kişi başı üretim (katma değer yaratma) gücündeki değişimi ve yarattığı katma değer karşılığı kişi başı milli gelirin artıp artmadığını (gerçek zenginleşme veya fakirleşmeyi) bu rakam gösterir.
2007 yılında (1998 yılı sabit fiyatlarıyla) kişi başı milli gelir 1. 441 TL idi. 2008’de 1.434 TL oldu. 2009’da 1.351 TL’ye geriledi. 2010’da 1.427 TL olması bekleniyor.
Açık anlatımıyla kişi başı katma değer yaratmada ve gelir elde etmede hâlâ 2007 yılının gerisindeyiz. Kişi başı gelir 2007 yılında 100.0 iken, 2008’de 99.5 oldu. 2009’da 93.7’ye düştü. Bu yıl 99.0 olmasını bekliyoruz.
2010 yılı için cari fiyatla milli gelir tahmini 1.1 trilyon TL’dir. Bu yıl için ortalama dolar kuru tahmini 1.50 TL’dir. Milli gelir rakamı, dolar kuruna bölündüğünde, dolar karşılığının 730 milyar dolar olduğu görülür. Bu rakam da yıl ortası nüfus tahmini 72.6 milyona bölününce kişi başı gelir 10.043 dolar olarak belirlenmiş olur.
‘SAP’ ne anlama geliyor?
İyi de kişi başı gelir 2010 için 10.043 dolar olarak hesaplanırken SAP hesabı ile kişi başı gelir nasıl oluyor da 15.392 dolar oluyor?
SAP, bir ülke parasının satın alma gücünün dolara göre ne ölçüde farklı olduğunu gösterir.
Ülkeler arasında fiyat farklılıkları vardır. ABD’de 100 TL ile doldurulacak bir alış veriş sepeti bazı ülkelerde 120 dolara, bazı ülkelerde 80 dolara doldurulur. Bu fark, (1) ülke parasının dolara göre değerli olup olmamasına ve de (2) ülkede mal ve hizmetlerin fiyatının ucuz veya pahalı olmasına göre değişir.
Bizde hem Türk Lirası değerli (dolar ucuz) hem de fiyatlar göreceli olarak ucuz. O nedenle ABD’de 100 dolar harcama ile dolan alışveriş sepeti bizde 65.20 dolara doluyor. Türk halkı aynı dolar ile ABD halkına göre daha fazla mal ve hizmet satın alabilme gücüne sahip görünüyor.
İşte onun için 2010 yılında kişi başı milli gelir dolar olarak 10.043 dolar karşılığı TL olacak ama, bu paranın satın alma gücü ABD’nin para birimi dolar ölçülerinde (SAP hesabı ile) 15.392 dolarlık parasal güce eşit olacak.
Dr. T. Güngör Uras – Milliyet - 26 Kasım, 2010
Bu da bir amatör görüşü:
‘’ 26 Kasım, 2010′da yazmış..