İşin siyasi zamanlamasını, taktik yönünü bilemem.

Ancak, prensip olarak, bir ülkenin seçilmiş ve meşru cumhurbaşkanının, o ülkenin milli gününde düzenlediği davete katılmayan, aksine, alay eder gibi aynı saatte ve aynı şehirde alternatif davet düzenleyen bir genelkurmay başkanının o makamda kalmaya ne hakkı vardır, ne de buna gerek vardır.

Bu orgeneral, sanki kendisi ve eşi, bir arkadaşı ve eşi tarafından ev oturmasına davet edilmiş gibi, tercih kullanmaya kalkmıştır.

Bu davranış en hafif tabirle küstahlık ve haddini aşmaktır.

Eğer başımızdaki hükümet de hükümet gibi bir hükümet ise bu hakareti yalayıp yutmaz.. gereğini yapar..
Bu kendini bilmez şahsı Pazartesi gününü bile beklemeden emekli eder..
Meclisi acilen toplar, iki satırlık bir kanunla genelkurmayı savunma bakanlığına bağlar.
Savunma bakanı da ilk emrini yazılı olarak verir: “Bakan izni ve onayı olmadan genelkurmay davet bile vermeyecektir.”
Bu yeniçerilerinin anlayacağı dil budur.
Hükümet bunu yapmadığı takdirde, “demek ki bizim bilmediğimiz zayıf bir yönleri var” şeklinde düşünmeye hakkımız olur.

Ayrıca, nasıl generalin davete gitmeme hakkı yoksa, Cumhurbaşkanı’nın da bu terbiyesizliğe göz yumma hakkı yoktur. Hanımının başörtüsü yüzünden, Abdullah Gül de bulunduğu makamın hakkını veremez duruma düşmektedir. İşin bir de bu yönü var.. O da kararını vermeli eğer hanımının başörtüsü görevini yapmasını engelliyorsa, bu defa kendisi görevi bırakmalıdır.

Orgeneral Koşaner, sen aldığın maaşı, yerine getirmek zorunda olduğun görevler karşılığında ve bizim cebimizden çıkan paralardan alıyorsun.
Bu görevlerden bir tanesi de, başında bulunduğun TSK’ni temsil etmektir.
Bu temsil görevlerinin belki en başta geleni, milli bayramlarda ve cumhurbaşkanlığı katında temsildir.
Bu yaptığın küstahlık ve terbiyesizliktir. Aynı davranışı sana bir rütbe altın yapsa, sen nasıl karşılık verirdin?
Sen kendisi yeniçeri ağası mı sanıyorsun?
Bu disiplinsizliğe, emrindeki silahlara mı güvenerek sapıyorsun?

Aslında, burada 20 Eylül, 2010 tarihinde yazmıştım:
“Kemalist Generaller ya Darbe Yapsınlar, ya Atatürkçülüğün Yeni Tanımını Tartışmaya Açsınlar ya da Hiç Konuşmasınlar”

diye..
Tekrar ediyorum: Ya darbe yapın, kendi milletinizi tekrar esir edin, ya da düşün artık yakamızdan.. bıktık, yorulduk sizin bu mankafa hallerinizden..
“Bu ordu toptan kaldırılıp yerine yenisi kurulmalı” diyenlere milletçe hak vermemize az kaldı..