Atılgan Bayar – AKŞAM – “Teröre karşı değil, bölücülüğe karşı siyaset üretin”..

04/11/2010 (Kategori: Seçtiğim Yazılar)


Türkiye açık bir şekilde yeni bir döneme giriyor.

Bu yeni dönemde terör belki bitmeyecek ama marjinalleşecek. Dış destekle Türkiye’nin tepesinde sopa gibi sallanmaya, zaman zaman insicamımızı bozmaya devam edecek.

Ama terörün ardındaki akıl ise, yeni döneme hızla intibak edecek gibi görünüyor.

Terörü kullanan akıl, gücünün büyük kısmını siyaset alanına geçirmeye başlayacak.

Türkiye’de siyaset ise, bu yeni duruma hiç hazırlıklı değil.

Bugüne kadar teröre karşı güvenlik bürokrasisinin sözel uzantısı gibi davrandılar. Terörü siyasetin uğraş alanındaki bir eylem olarak değerlendirip, ona karşı söylemlerle, hem terörü gündemde tuttular hem de asli işlerini yapamadılar.

Oysa, teröre karşı siyaset yapılmaz. Terörle mücadele etmek, asker ve sivil bürokrasinin istihbari ve operasyonel güçlerinin faaliyet alanındadır.

Siyaset, terörün ardındaki akılla mücadele etmek zorundadır.

Türkiye’de terörün ardındaki akıl, bir bölücü irade ise; Türk siyasetinin yapması gereken bu fikriyat ile mücadele etmek; ‘birlik siyasetleri’ kurup önermek, bölücülük fikriyle savaşmak olmalıdır. AK Parti’nin hakkını yemeyelim ve ‘açılım’ siyasetiyle ‘ön almaya’ çalıştığını kayda geçirelim. Ancak, MHP’nin tutumu hala ‘teröre karşı bir duruş’tan ibaret… CHP ise, vatandaşlık tanımını yazmış; dil, din, ırk ayrımı gözetmeden Türk tanımı yapabilmiş bir siyasi iradenin sürdürücüsü olmak iddiasını taşıyor..du…

Ama bugün, kafasını parti içi çekişmelerden kaldırıp, gelişini anons eden yeni siyasal ortam için güncellenmiş ‘birlik siyaseti’ yazamıyor.

CHP’nin de, MHP’nin de bir an evvel toparlanıp, kendilerini ‘güvenlik bürokrasisinin sözcüsü’ konumundan çıkartmaları…

Asker ve sivil güvenlik bürokrasisinin bütün güçleriyle ardında durmaları ve desteklemeleri…

Ama bir an önce asli görevlerine dönüp, Türkiye için ‘bölücü siyaset’le mücadele edecek, ‘birlik siyasetleri’ yazmaları gerekiyor. Aksi takdirde…

Bölücü fikriyat ‘terörden vazgeçip’ siyaset alanına tamamen geçtiğinde…
Türkiye’deki siyasi partiler hala, ‘teröre karşı bir üslupla konumlanmış’ anakronik bir duruma düşebilir.

Teröre karşı bütün gücü ve hücreleriyle mücadele etmek nasıl güvenlik bürokrasisinin vazifesi ise, siyasal bölücülüğe karşı aynı şekilde mücadele etmek de siyasetin görevidir.

Bu görevi yerine getirememenin bahanesi olamaz.


http://www.aksam.com.tr/2010/11/04/yazar/19363/atilgan_bayar/terore_karsi_degil__boluculuge_karsi_siyaset_uretin.html